ÖĞRENME ÇIKTILARI ÇERÇEVESİ
Günümüzde sosyal, kültürel alanlar ile ekonomi, teknoloji alanlarında gerçekleşen hızlı değişim ve dönüşümler insanların sahip olması gereken bilgi ve becerilerin farklılaşmasını, eğilimlerin farklı şekilde işe koşulmasını ve değerlerin tabii bir şekilde kazandırılmasını gerektirmektedir. Bu değişim sürecinde zihinsel faaliyetlerin insanlar tarafından anlamlandırılıp kullanılması için değişim ve dönüşümün bir bütün olarak tanımlanması gerekmiştir. Buna göre söz konusu dönüşümlerin birer yansıması olarak öğrencileri çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatmak için çeşitli yenilikçi politika ve uygulamaları öğretim programları aracılığıyla hayata geçirmek amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda öğretim programları, özellikle soyut zihinsel süreçleri daha anlaşılır ve adımlanabilir bir yapıda görünür hâle getirerek öğrencilerin zihinsel süreçleri somutlaştırmalarına destek olmaktadır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde becerilerin gelişimi; zihinsel, sosyal-duygusal, fiziksel ve ahlaki boyutları içeren bütüncül bir yapıda ele alınmaktadır.
1.Kavramsal Beceriler
Karmaşık bir süreç gerektirmeden edinilen ve gözlenebilen temel beceriler ile soyut fikirleri ve karmaşık süreçleri eyleme dönüştürürken zihinsel faaliyetlerin bir ürünü olarak kullanılan bütünleşik ve üst düzey düşünme becerilerini ifade eder. Bu eylemler iç içe geçmiş üç farklı boyut (temel, bütünleşik ve üst düzey düşünme) içeren geniş bir beceri kümesinin parçaları olarak tanımlanmıştır. Bu beceri kümesini terminolojik olarak tanımlamak ve tüm boyutları ortak bir yapıda ifade etmek amacıyla becerilerin ilişkisel süreç bileşenlerini ifade eden "kavramsal beceri" terimi kullanılmıştır. Temel ve bütünleşik beceriler aşamalı bir durum olmaksızın üst düzey düşünme becerilerinin gerçekleştirilmesinin alt yapısını oluşturmaktadır.
Kavramsal beceriler için tıklayınız.
2.Fiziksel Beceriler
Kol, bacak, gövde ve kas gruplarının doğru ve tutarlı hareketlerini ifade etmektedir. Bir hareketin gerçekleşmesi sinir sisteminin, kasların ve beynin iletişim hâlinde olup birlikte çalışmalarını gerektirir. Bir başka ifadeyle bir fiziksel beceri; zihinsel, sosyal, duygusal ve eğilim boyutlarını da içeren bütüncül bir akış içerisinde gerçekleşir. Bu doğrultuda fiziksel beceriler, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde bağlantılı ve bütüncül bir anlayışla tanımlanmış; kavramsal beceriler sosyal-duygusal öğrenme becerileri, değerler ve eğilimlerle etkileşim içinde ele alınmıştır.
Bütüncül gelişimin gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilir kılınması sürecinde fiziksel becerilerin gelişimi, programlarda önemli bir yer tutar. Fiziksel becerilerin geliştirilmesi; toplumun her bir ferdinin fiziksel aktivitelerini kendi imkân ve yeteneklerine uygun olarak hayat boyu sürdürebilmeye duyduğu istek, güven, fiziksel yeterlik, bilgi ve anlayışı kapsar.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde yer alan tüm ögeler, bütünün mekanik parçaları olmaktan öte birbiriyle ilişkili bir sistemi oluşturur. Fiziksel beceriler esasen hem zihinsel hem kol, bacak, gövde ve kas gruplarının doğru ve tutarlı hareketlerini gerektiren görevlerdir. Örneğin matematiksel araç ve teknoloji ile çalışma becerisi, harita becerisi, deney yapma becerisi, konuşma becerisi, yazma becerisi gibi beceriler bir öğrenme çıktısına temel oluşturduğunda eklem-kas gruplarının doğru ve tutarlı hareketlerini kullanmayı gerektirdiği gibi zihinsel süreçleri de kullanmayı gerektirmektedir. Bu bağlamda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde fiziksel beceriler diğer beceri setlerinden bağımsız olarak ele alınmamaktadır. Buna bağlı olarak program uygulayıcıları, öğrenme-öğretme yaşantılarının ve farklılaştırma sürecinin düzenlenmesinde programın diğer bileşenlerinde olduğu gibi fiziksel becerilerin de programın yapısına nüfuz etmesini sağlar.
3.Eğilimler
Mizaç doğuştan gelen nitelikleri ifade ederken karakter ise mizacın ve çevrenin etkilediği bir yapı olarak belirir. İnsanın anlamlı bir yaşam sürdürebilmesinde kritik bir rol oynayan, mizaç özellikleri ile karakterin etkileşiminden oluşan, gelişimsel ve çok boyutlu bir yapı olan kişilik; bireyin güçlü ve zayıf yönlerini, olumlu olumsuz nitelikleri ile hasletlerini kapsar. Bu zıtlıklar içinde kişinin kendini gerçekleştirmesini, potansiyelini ortaya koymasını ve sosyal yaşamda dengeli bir biçimde yer almasını mümkün kılacak bütüncül bir özelliği ifade eden kişilik; bu doğrultuda bireyin eğilimleri, sosyal-duygusal becerileri, erdem ve değerlerinin toplumsal yaşamdaki yansımaları ve tezahürlerinden oluşan şahsiyetin yapısını belirler.
Eğilimler hem doğuştan gelen hem de çevresel etkilerle öğrenilebilen ve geliştirilebilen özelliklerdir. Bu özellikler zamanla kararlı kişilik yapısına dönüşür. Diğer yandan eğilimler; zihinsel, duygusal ve duyuşsal nitelikleri ile kişinin bilgisini, beceri ve tutumlarını düzenleyen zihinsel örüntüleri ifade eder. Kişiliğin -mizaç ve karakterin- bir bileşeni olarak işlev gören eğilimler, belirli bir durumda bir eylemi gerçekleştirme farkındalığı ve isteği ya da becerileri eyleme geçirmeye yönelik yatkınlıklar olarak da ifade edilebilir. Bu bağlamda akli yeti sahibi olan insan; akıl yürütme, muhakeme, merak, gerçeği arama, şüphe duyma, eleştirel bakma, analitiklik, bütüncüllük, öğrenme, bilme, yaratıcılık, seçicilik gibi zihinsel eğilimlere sahiptir. Duygusal boyutta ise hissetme, sevme, merhamet, empati, yardımlaşma, vicdan, estetik algı, kendine inanma, kendine güvenme gibi eğilimlerle tebarüz eder. Sosyal yönüyle birey; sosyal bağ kurma, aidiyet hissetme, sosyal onay ve kabul görme, girişkenlik, kendini güvende hissetme gibi sosyal eğilimler sergiler. Bireyde var olan tüm bu eğilimler; içinde bulunduğu sosyal çevrenin etkisiyle gelişebilir, güçlenebilir ya da zayıflayabilir.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde de eğilimler, kişinin sahip olduğu bilgi, beceri, motivasyon, strateji, hedef, öğrenme yaklaşımları gibi öğretimle ilgili pek çok unsuru içinde barındıracak şekilde kavramsallaştırılmıştır. İnsanların sahip olduğu eğilimler, becerilerin eyleme dönüştürülme biçimini doğrudan etkiler ve kişinin bir görevi başarıyla tamamlamasına katkı sağlar. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde eğilimler, öğrencilerin becerilerini geliştirebilmeleri ve eyleme geçirebilmeleri için öğretim programlarında temel bileşenlerden biri olarak yer almaktadır. Bu kapsamda eğilimler; öğrencilerin kavramsal becerileri, sosyal-duygusal öğrenme becerilerini, okuryazarlık becerilerini, alana özgü becerileri etkili ve verimli bir biçimde kullanmalarını sağlamakta ve bu becerileri hem birbirinden bağımsız hem de ilişkisel olarak desteklemektedir.
Öğrenmenin niteliği açısından becerileri tetikleyici, eğitimin niteliği açısından değerleri besleyici bir rol üstlenen eğilimler, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde benlik eğilimleri, sosyal eğilimler ve entelektüel eğilimler olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bu sınıflandırmada Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Beceriler Çerçevesi kapsamında ele alınan beceriler ile doğrudan ilgili olan eğilimler belirlenerek eğilimler sınırlandırılmakta ve sınıflandırılmaktadır.
Eğilimler, becerilerle olan kuramsal ilişkisinden dolayı becerinin harekete geçirilmesinde tetikleyici işlevi ve becerinin öğrenilmesini kolaylaştırıcı, öğrenilen becerinin niteliğini zenginleştirici rolü nedeniyle öğretim programlarında temel bileşenlerden biri olarak yer almaktadır. Bu nedenle ilgili ünite/tema/öğrenme alanında hangi eğilimin geliştirileceğine, öğrenme çıktısına dönüştürülen kavramsal beceriler ve/veya alan becerileriyle kurduğu kuramsal ilişki temel alınarak karar verilmelidir. Eğilimler, doğası gereği becerilerin öğrenme-öğretme yaşantılarında somut eylemlere dönüştürülmesinde işe koşulmalıdır. Bu nedenle öğretim programlarının uygulanması sürecinde bireyin sahip olduğu eğilimlerin ortaya çıkmasını ve desteklenmesini sağlayacak öğrenme ortamları oluşturulmalı ve eğilimlerin somut olarak gözlenmesine fırsat sunan öğrenme deneyimlerine yer verilmelidir.
Eğilimler için tıklayınız.
4.Alan Becelerileri
Becerilerin süreç boyunca kullanılması bağlama dayalı bilgi kümelerini gerektirmektedir. Beceri gelişimini modellemede ve anlamlandırmada becerilerin soyutlanması ve bilgi ile yorumlanması önem taşımaktadır. Alan becerileri; kavramsal becerileri ve/veya alana özgü bütünleşik becerileri kapsayacak şekilde yapılandırılmıştır. Bu yönüyle alan becerileri, kavramsal becerileri ve/veya alana özgü bütünleşik becerileri kapsayan ve bu becerilerin süreç bileşenlerini de içerir.
Alan becerileri için tıklayınız.