Yabancı Dil Alan Becerileri ve Yabancı Dil Destekleyici Beceriler
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli yabancı dil alan becerileri "alımlayıcı beceriler" ve "üretici beceriler" ile bu becerilerin tamamlayıcısı olan yabancı dil "destekleyici beceriler"den oluşmaktadır. Alımlayıcı beceriler "dinleme/izleme-anlamlandırma" ve "okuma-anlamlandırma" becerilerinden oluşmaktadır. Üretici beceriler "konuşma-anlatma" ve "yazma-anlatma" becerilerinden oluşmaktadır. Yabancı dil destekleyici becerileri ise "dil bilgisi seçme-kullanma", "sözcük seçme-kullanma" ve "sesletim seçme-kullanma" becerilerinden oluşmaktadır.
...
Yabancı dil destekleyici becerileri, diğer tüm becerilerle eş güdümlü kullanılan ve aynı zamanda bu becerileri destekleyen becerilerdir. Dinleme/izleme-anlamlandırma, okuma-anlamlandırma, konuşma-anlatma, yazma-anlatma becerileri ile destekleyici beceriler arasında sarmal, bütüncül ve etkileşimli bir ilişki söz konusudur ve tüm beceriler bütünleşmiş bir biçimde kullanılarak gelişir. "Dinleme/izleme ve okuma anlamlandırma" becerilerinde, "dil bilgisi ve sözcük" içerik bilgisi olarak yer almakta ve algılama düzeyinde çalışılmaktadır. "Dil bilgisi seçme-kullanma becerisi" ve "sözcük seçme-kullanma becerisi" ise temel dil becerilerinden "konuşma ve yazma" becerilerinin kullanımı sırasında ve sonucunda sözcük ve dil bilgisi yeterliliğinin etkin bir şekilde eş güdümlü olarak kullanılması durumunu açıklamaktadır.
Yabancı dil alan becerileri ve destekleyici beceriler şu şekilde düzenlenmiştir:
Bilgi Görseli: Yabancı Dil Alan Becerileri ve Destekleyici Becerileri
Yabancı dil alan becerileri ve destekleyici beceriler, öğrencilerin öğrenme özellikleri göz önünde bulundurularak bütüncül, yarı bütüncül-yarı tümevarımsal ve tümevarımsal olmak üzere üç temel yaklaşıma göre yapılandırılmıştır.
Bilgi Görseli: Yabancı Dil Öğretimi Yaklaşımları
Yabancı dil alan becerileri ve destekleyici beceriler dil düzeylerine en uygun yöntemsel düzlemler göz önüne alınarak desenlenmiştir. Bu desen bireylerin hazır bulunuşluk düzeyleri, ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda tüm yabancı dillerin öğretiminde bu yaklaşımlardan uygun olanın kullanılmasına imkân tanır.
Bütüncül yaklaşım görsel, işitsel, bedensel destekli etkinliklerle dilin doğal akışında ve anlam odaklı olarak sunulduğu durumlarda; yarı bütüncül–yarı tümevarımsal yaklaşım öğrencilerin hem bağlam üzerinden genel anlamı kavramalarını hem de bu bağlam içindeki dilsel yapıların işlevini fark etmelerini sağlamaya yönelik durumlarda tercih edilir. Bu sayede öğrenciler, dili hem bütünsel olarak algılar hem de bilinçli bir çözümleme sürecine girerek yapılarla ilişki kurar. Tümevarımsal yaklaşım ise öğrencinin dil yapılarını örneklerden hareketle keşfettiği, yapılar arası ilişkileri çözümleyerek anlam üretmeye yöneldiği üst düzey zihinsel süreçlerin ön planda olduğu durumlarda tercih edilmektedir.